29 Temmuz 2014 Salı

Güle güle memişler.

İnsanlık için küçük güneş ve benim için hayatımızı değiştirecek bi adım atarak emzirmeyi bıraktım. 24ay 23günlük maceramız 28temmuz öğleni son buldu. Çocuk buruk biraz. Hissediyorum. Ben...Asıl ben darmadağınım. O kadar alışmışın ki onu doyurmakla başlayan olay aramızda çok güçlü bi bağ olmuş. Gece emzirmesini bırakalı çok oldu. Hastalık,azı dişi çıkarma bahanesiyle gece emzirdim. Kolay adapte olabilen bi çocuk olduğu için hastalığı,sıkıntısı geçince bak artık gce meme yok dediğimde hiç sıkıntı yaratmadı bana canını sevdiğim.

Güneş memeye bağımlıydı. Yanına oturduğum zaman,karşılıklı oturduğumuz zaman,yürürken,parkta,bahçede aklına geldiği her an "anne memeyi aç" diye söylenirdi. Öğle uykusundan sonra aniden,daha evvel karar vermeden,emzirirken "sen artık kocaman bi çocuk oldun,seni çok seviyorum ama sürekli memede olma durumun beni üzüyor,son kez meme emiyorsun haberin olsun" dedim. İstediği kadar emdi,memelerle vedalaştı. Dışarıya çıktık, daha evvel ebeveynsiz giremediği oyun alanına 2 yaşını doldurduğu için tek başına girdi. Sevinçten sürekli çığlık attı,kendini kaybetmiş gibi ordan oraya koştu.eskiden beraber zıpladığımız alanda resmen bana nispet yaptı anneaaaa baaaak annneaaa bak diye :) Ben bu sırada ağladım biraz. Hem emzirmeye veda ettiğim hem de daha dün 2,5 ltlik kola ebatında olan bebe ne ara böyle bi çocuk oldu  diyerek açtım muslukları. Eve geldik yemek,banyo,giydir faslından sonra bi meme diye hamle yaptı. Gel bak meme yok ama çilekli kefir var dedim içti ve yattı. Yatarken bi daha gündüz yaptığım konuşmayı yaptım. Emzirerek uykuya dalmıyodu ama yatmadan evvel mutlaka azcık da olsa emmek istiyordu. Konuşmadan sonra doğduğundan beri yatağında olan ama uyurken asla temas etmeyi tercih etmediği tavşanına sarıldı ve uyudu. Hepsi 20 dakika sürdü ve ben inanamadım. İlk geceye göre epey şahane olaydı bence.
İlk geceyi kolay geçirdik. Sabah 6 gibi kalktı ve meme istedi. Çocuk oldun artık meme yok ama gel kucağımda keyif yapalım dedim karnım aç dedi. Ballı süt yaptım içmedi. Bi gece önceki kefirin kalan kısmını verdim. Afiyetle içti ve açım dedi. Çocuk 25ay boyunca ilk defa açım dedi ve ben o an içimden içimden göbek attım. Kahvaltısını güzel yedi. Hatta beklenmeyecek performasla çok bile yedi. Kahvaltıdan sonra park bahçe gezdirdik azcık. Eve döndüğümüzde epey yorgun haldeydi. Banyo yaptırdım dinlenelim mi biraz dedim. Evvela bi meme türküsü söyledi. Sonra anladı ki meme yok kucağıma çıktı sarıldı ve gözlerini kapadı.

Meme düşkünü çocuk bu kadar kolay alışacak deselerdi ha ha hassiktir diye gülerdim ama şu an ben bile inanamıyorum.

Gelelim olayın psikolojik tarafına; ben biraz kötüyüm. Çocuğun elinden bi hakkını almışım gibi hissediyorum. Biraz buruktu ilk gün ondan da çok üzüldüm. Bugün yani ikinci gün daha güçlü Güneş. Kendini oyalamaya çalışıyor belki de. 25 aydır alışık olduğu düzeni bi anda bozduğum için biraz pişmanım ama dediğim gibi  günde bir kere emseydi daha emzirmeye razıydım.

Şimdi daha güçlü bir bağ olacak diyolar. Memeye değil direkt sana ilgi gösterecek diyolar. O günlerin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

22 Temmuz 2014 Salı

İkinci çocuk.

Güneş 6-7 günlükten densizin birinden gelmişti ilk "ne zaman kardeş gelecek" sorusu. Ne kardeşi ulan tek basamak IQ elimdeki çocuğun kullanım talimatını bilmiyorum NE KARDEŞİ??!! demek yerine loğusa kafası "kısmet" demiştim. Zamanla soru mutasyona uğradı "bu çocuk yalnız mı kalsın,bi kardeş yapıverin,tek çocuk hiç çocuktur" kıvamına geldi. Öncelerde düşünmüyoruz,imkanımız el verirse,eheheh bu işler kısmet ya falan desem de şimdilerde çocuğumuz olmuyo bizim diyorum. Çocuk daha çok küçük be kardeşim. Ne kardeşi??!

Benden 18 ay büyük bi abim var. (Üzgünüm kızlar kendisi cillop gibi manita yaptı.Bekar kızlar eklesin duyurusu yapmıcam) Aramızdaki  iletişimi,sevgiyi,dayanışmayı gördükçe diyorum ki kızım Meltem bi gözü karart. Kalbim sürekli gözü karart diye marş söylese de beynim diyor ki otur bok yeme.

Bencillik,kolaycılık,zora girememe diyebilirsiniz. Ben iki çocukluk anne değilim. Eminim şahane bi duygudur eminim ikisinin sevgisi de bambaşkadır eminim eğlencelidir falan filan ama o arada ben ne olucam? Temel ihtiyaçlarımı bile 2senede rayına oturtamamışken şimdi kafadan bi iki sene daha mı? Yo dostum yo.

Güneş ile 20 günlükten itibaren evde yalnızız.Haliyle 2senedir bi akşam sokağa çıkamamak,haftanın bi günü yapayalnız kalamamak beni yıprattı. Şimdi ikinci çocuğun ilk 2senesi değil gözümde büyümek evlerden ırak modundayım.

Tek çocuk olanlarla konuşmalarımızda keşke bi kardeşim olsaydı diyen kişi sayısı çok az. Eksikliğini hissemedim diyolar genelde. E şimdi anket sonucum böyleyken rahat mı batsın be kardeşim bana.

Ya bide ilk defa buradan itiraf edeceğim bi olay var. (Kalbinin kapılarını okuyucularına açtı) ortalıkta çoluk çocuk yokken milletin evladına ne çirkin çocuk,evlat olsa sevilmez,abov ne biçim çocuk yetiştirmişler,çaki mübarek diye sürekli üfürdüm. O kadar konuştum ki Güneş doğana kadar maymundan az evrilmiş canlı doğurucam dedim. Kız az güzel bişey çıkınca üfürmeye devam ettim(can çıkar huy çıkmaz) bu kadar sallamanın elbet bi karşılığı olur. olan da 2.çocuğa olur.

Siz doğurmaya devam edin ben gelip  uzaktan seveyim söz mana bulmam. Hepinizin üremesine sağlık.
Öperim.



5 Temmuz 2014 Cumartesi

2 sene

Daha dün kolum kadar manasız bakan insan yavrusu bugün annneaa napıyon diyo. Kakamı tuvalete yapmıcam diye bana çemkiriyo. Sıç annem ortaya sıç diyorum keh keh gülüyo. Yemeklerden sonra afiyet olsun diyerek tabağını itiyo. Müzik dinlemeyi seviyo. Dans edemiyo komik oluyo. Resim çizicem diye makyaj malzemelerime dadanıyo. Kendime oje sürerken yeni sürülmüş ojeye parmak basıp iz bırakıyo. O parmak izi silinir mi kardeşim. Silmiyorum. Mis gibi bozuk ojeyle dolaşıyorum. Sabah kalkınca asabi oluyo konuşmuyoruz bi müddet. Sonra ayılınca günaydın diyo. Parka gitmeyi seviyo saatlerce süs havuzuna bakıp iç geçiriyo. Aklından ne geçiyo bilmek isterdim. Güvercinlere evden ekmek taşıyo. Kargalara tutkuyla bağlı. Kedilere,köpeklere,ağaçlara sarılıyo. O kadar güzel ki. O kadar sevgi dolu ki. İnanılmaz geliyo bunlar hep. Hadi artık eve gidelim dediğimde of diyo. Posta koyuyo bana. Karakterli epey. Kızdığımda,sabrım taşıp bağırdığımda gurur yapıyo. Çok ince tondan "annecim" diyo. O annecim bana mermi oluyo,bıçak oluyo,ok oluyo. Kalbime öyle korkunç saplanıyo ki ağzıma sıçaydım da bağırmayaydım çocuğa diyorum. Vicdan yaptırıyo bana serseri.Sarılıyo bana. Özür dilerim dediğimde ağlamaya başlıyo boynumda. O gözyaşlarını saklamak ve her kızdığımda onlara bakmak,aferin sana allahın salağı gerzek diye burnuma sokmak istiyorum. gülüyo,kahkaha atıyo,gülerken iç çekiyo. İnsan yani. Sen ben gibi. Çok garip. Ben yetiştiriyorum. Benim kopyam gibi hareket ediyo. Gülmesi bitince burnuna dokunuyo benim gibi. Kalem tutuşu bile benim gibi. Sevdiğimiz çizgi filmler bile aynı. Şarkı söylüyoruz beraber. İlk defa dinlediği şarkıları uyduruyo dıgıldıyo mırıldanmaya çalışıyo. Gerçekten bunların hepsi bana hayret veriyo. Saatlerce konuşabilirim hakkında, hiç tanımadığım birine bak abisi/ablası benim çocuk bu ben yaptım BEN YAPTIM! Diye göstermek istiyorum. Öğle uykusuna yatsın da azcık nefes alayım diye beklerken akşam yatınca da özlüyorum. Çok plansız ve belki de çok hazır olmadığım bi zamanda doğduğu için neredeyse ilk 5-6 ay bişey hissedemedim. Daha yapacak çok şeyim vardı nerden çıktı ki şimdi bebek diye düşündüğüm için devasa pişmanım. Her şey yapılıyomuş arkadaşım çocukla. Daha keyifli oluyomuş. Daha yorucu oluyomuş. Değmez mi? Değer elbet. Bana hayatımın bu güzel 2 senesinde inanılmaz duygu yüklemesi yaptı el kadar bebe. affetmeyi,boşvermeyi,şükretmeyi,vicdanlı olmayı,kendime iyi bakmayı,etrafımı görmeyi öğretti. İyi ki öğretti. Belki farkında değil ama beni güzel insan yaptı. İyi ki yaptı. İyi ki oldu. İyi ki bizim oldu. İyi ki doğurdum. Doğururken akşam güneşinin batırdığım,hayatıma ışık olan Güneş'im iyi ki doğdu.