22 Ağustos 2014 Cuma

Robot

"Acil durumda anneyi fişten çekiniz. Şalterini kapatınız. Görevlileri arayınız."


Keşke her annenin kullanma klavuzu olsa ve kısa devre yaptığında bu uygulansa. Biz sabaha kadar oturup robot değiliz insanız ulaaaan diye haykırsak da robotuz. Üzgünüm. Hiç durmadan bişeyler yapan,kafayı sürekli çalıştıran, uykusundan evvel bile ertesi gün çocuğun yemeğini düşünen minik delirmiş devrelere sahip robot anneleriz. Bir de son sürüm çalışan hem evi idare edip hem de çocukla başa çıkan modeli var. Onlar uzay teknolojisi. Ben evden çalışıp yol,trafik çekmeden balatayı sıyırdıysam onlar sıyırsın.  Hakları. Kimsenin de çıtı çıkmasın. Bütün gün evde olan anne robotlarımız sabah 6-8 arası mesaiye başlar. Bu mesai 20-22 arası son bulur. Çocuğun öğle uykusu anneye ilaç gibi gelir. Öğle uykusu çocuk gelişimi için ne kadar yararlıysa aynı doğrultuda annenin akıl sağlığını koruması için de gereklidir. Günün ilk yarısını park bahçe ya da çeşitli aktivitelerle kurtaran anne robotumuz  ikinci yarıya kadar enerji toplamalıdır. Çünkü o ikinci yarı hiç geçmez. Çocuk uyandığı andan itibaren saate bakılıp son 7saat son 5saat son 3 saat kaldı diye geri sayım yapılır. Son 3saatten sonra anne robotumuzun içini hüzünle karışık bi seviç kaplar. Hüzünün sebebi neden ben böyle oldum ulan çocuğun yatış saatini 4gözle bekliyorumdan kaynaklıdır. Sevincin sebebi ise malum. Anneaaa kayu aç,annneaaaa davşan ol,annneaaaa arabayı camdan atalım mı? Söylemlerine maruz kalmadan iş,dizi,film,kitap,alkol vb gibi şeyleri yapacak olmasıdır.
İstanbul'da oturuyorsa ve çocuğu sokak aşığıysa anne robotumuz yaz-kış demeden şehir hayatında survivor olur. Yazın gölge ve serin yerler kovalar,kışın AVM tercih etmiyorsa ani yağışta çocuğu kaçırabilecek mekan arayışına girer. Arabalıysa trafiği,toplu taşıma kullanıyorsa iş giriş/çıkış saati kalabalığını hesap eder. Yakın mesafeye gidecekse ve puset kullanıyorsa kaldırım genişliklerini/eğimlerini , puset kullanmıyorsa çocuğun elini sıkı sıkı tutmasını tembihler. Çocuk eli tutmazsa ya da aniden fırlarsa diye taşikardi olmayı ihmal etmez. Anne robotumuz evde madam montesorri,mutfakta james oliver,banyoda çocuk ağlamadan banyo yapsın diye palyanço,sokakta fantom,yatakta kış uykusundaki ayı gibidir. Anne robot yatağın düşüncesi bile aklına geldiğinde uyuyabilecek kapasitededir. Anne robotun en büyük aktivitesi parkta kaymaktır. Çocuğunun bi daha bi daha coşkusu eşliğinde plastikten mütevellit elektriklenmeyi umursamadan saçları bob ross kıvamına gelene kadar kayar. Götü pişer. Akşam saati olduğunda çocuğu yatağa basıp çılgın gece hayatı(?) başlayacak diye umutlanırken o yatakta istek hiç bitmez. Anne su, su verilir. Anne masal, 3kitap okunmuştur 4.ye başlanır. Anne çiş,çişe gidilir. Anne öpücük, sulu sulu öpülür. Anne kucak, sarılınır. Anne su, su verilir. Anne masal ,eeereeöööh eşşeğin ziki diye atarlanma yapılır. Anne kucak,sarılınır ama artık hafiften göz seğirmeye başlar. Anneaaaa anneaaa annneaaaaa derken annemiz bütün günün patlamasıyla "yat ulan eşşolusu"diye çemkirir. Aaa o da nesi çocuk uyur. Meğerse uykuya geçişte anahtar kelime buymuş der anne robot.
Çocuk uyudu anne rahat sandınız di mi? NAH RAHAT NAH. Bu çocuğun bi de çocuğu günde 2saat görüp taş çatlasın yarım saati ilgilenen babası olur. Kendisinin yaşı kaç olursa olsun 4yaş çocuğuyla aynı ilgi alakayı bekler. Ya bi sırtımı kaşısana,meyve soysana,ooo kahve mi içiyoruz,internetten şuna bi baksana,bak bak ne biçim gol oldu,dinle dinle şu albüm yapmış diye diye o güzide saatleri hiç eder. Anne robotun istediği tek bir şey vardır oysa. HİÇ BİR ŞEYE BAKMADAN SADECE DURMAK.
Anneleri sevin. Onlara sadece durma fırsatı verin. Vermeyenleri uygun bi dille uyarın,uyarmaktan anlamıyosa kafasına vura vura anlatın. Eşek değilse anlar. Umarım.


Hiç yorum yok: